Baskil’e bağlı Karpuzlu mezrası, baharın gelişiyle birlikte yeniden hayat buluyor.

Bin ila dört bin metre yükseklikteki sarp dağ yamaçlarında kendiliğinden yetişen, doğanın eşsiz armağanı Işkın, bölge halkının ve dışarıdan gelen vatandaşların sabah mesaisine dönüşüyor. Nisan ve Mayıs aylarında, adeta doğanın kısa süreli mucizesi gibi beliren bu bitki, hem şifası hem de ekonomik değeriyle dikkat çekiyor.

Düğüntepe Köyü Muhtarı Kenan Özdemir: “Arkadaşlar bu dağda Kendi doğal haliyle yetişen ışkınımız toplama sistemi budur bunu aniden çekerek gelmiyor bunu sallayarak hafiften kökleri zedelenmesin diye çekiyoruz biz bunu, bu her derde devadır. Kendi halinde yetişiyor dağlarımızda bu özellikle bu mıntıkada var bu her yerde de olmuyor her toprakta da olmuyor ama bizim bu topraklarda bu bölgede Çok iyi oluyor.” dedi.

Halk arasında "doğal antibiyotik" olarak da bilinen Işkın; kan şekerini dengeleyici, iştah açıcı ve hatta kanserli hücre gelişimini yavaşlatıcı etkileriyle vatandaşlar için önemli bir yere sahip.

Bu şifalı bitkiyi toplamak için sadece Elazığlılar değil, Malatya ve Diyarbakır gibi çevre illerden gelen vatandaşlar da Karpuzlu’nun zorlu dağ yollarına koyuluyor. Doğayla iç içe, serin rüzgârların eşliğinde başlayan bu zorlu yolculuk, hem sabır hem de maharet istiyor.

Zahmetle toplanan ışkınlar, şehir merkezindeki pazar tezgâhlarında 150 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Kısa süreli yetişme dönemi nedeniyle adeta yok satıyor.

Küçük yaşlardan itibaren dağlarda ışkın topladığını söyleyen Düğüntepe Köyü muhtarı Kenan Özdemir, bölgenin eşsiz doğasıyla ışkın’a ev sahipliği yaptığını söyledi

Kenan Özdemir: “Benim Köyüm bu dağın hemen arka tarafında. Bu geldiğimiz Mahalle Karpuzlu mahallesidir Kara Gedik’e bağlı bir mahallemizdir. Bu mahallemizde ışkın Allah vermiş Allah vergisidir. Her taraf ışkın dolu. Dışarıdan gelen belki daha Malatya bölgesinden gelip toplayıp da şu anda bu yıl destesini 100 TL’ye 150 TL’ye satılan 200 TL’ye sattıklarını duyuyoruz. Buradaki halkın değil de dışarıdan gelen halkın gelir kapısıdır diyebiliriz.” dedi.

Karpuzlu mezrası sakinlerinden Nihat Akat da geçmiş dönemlerde ışkın’ı gelir kaynağı olarak kullandıklarını ifade ederek, ışkın’ın kısa süreli yetişme dönemiyle büyük rağbet gördüğünü kaydetti.

Nihat Akat: “Işkın bizim köyün sahasında nereye gidersen git sahanın her tarafında bu ışkın dediğin dağ meyvesi her tarafta bulunmaktadır. Biz mesela ilkokul veya ortaokula gittiğim zaman genellikle geçim kaynağımız ışkınla oluyordu. Biz burada hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Gelir kaynağı olarak hayvancılık ve ışkın diyebiliriz. Işkın Nisanın 15'inde başlıyor Mayısın 25'inde sona eriyor. Ondan sonra tohumu gelişiyor kartlaştıktan sonra o tohum 3 çeşit renkte oluşuyor. Sarı, Kırmızı birde Alacalı renkler oluşuyor. Çokta güzel renkleri var. Bunlar rüzgârın etkili ile savrulup çevreninde toprağı kumsal olduğu için toprağın dibine girip tekrar yetişiyor.” dedi.