İlk Kez Böyle Bir İmkan Oldu Elazığ’a Geldiniz, Konseri Sizden Dinleyelim İsterseniz
"Elâzığ Valiliği İl Kültür Müdürlüğü’nce düzenlendi bu konser. Açıkçası bende yıllardır bu işi yapıyorum zaman zaman çok net hatırlayamıyorum ...

İlk Kez Böyle Bir İmkan Oldu Elazığ’a Geldiniz, Konseri Sizden Dinleyelim İsterseniz
"Elâzığ Valiliği İl Kültür Müdürlüğü’nce düzenlendi bu konser. Açıkçası bende yıllardır bu işi yapıyorum zaman zaman çok net hatırlayamıyorum ama TRT’nin ya da Devlet Korosu'nun misafir sanatçısı olarak gelmiştim ama bireysel solo konserim Elazığ’da ilk defa oldu. Hep hayal ederdim yani o toprağın insanıyla, kendi toprağımda birlikte türküler söylemeyi çok güzel bir konser oldu. Adeta ilk başlarda bir denedim konser salonunu beraber okumak için sonlara doğru sanki koca bir koro olduk. Coşkuyla türkülerimizi seslendirdik ben gelen tüm misafirlerimize çok teşekkür ediyorum, ayaklarına sağlık. Haberi olmayıp da ulaşamayanlar içinde inşallah daha sonra neden olmasın tabiki."
Siz Hem TRT Ekranlarında Hem de Konserlerde Tecrübeli Bir İsimsiniz Sahne ve Ekranlardasınız Ama Elazığ’da Sanki Memlekette Konser Vermenin Ayrı Birilerinin Karşısına Çıkıyormuş Gibi Bir Konser Verdiniz. Siz Sahnede Hissetmişsinizdir Biz İzlerken Hissettik Bunu
"Çok heyecanlandım. Orada bu işe gönül vermiş, emek vermiş hocalarımız vardı onların karşısında okumak beni çok heyecanlandırdı, ne kadar tecrübeli de olmasınız da. Bir de memleket hassasiyeti olunca özellikle ben memleket türkülerinde, uzun havalarında o hassasiyeti çok daha gözetiyorum o hassasiyet olunca da tabiki heyecanı da çok fazla oluyor."
Hemen Hemen Herkes Sizi Tanıyor Elazığ’ın Yetiştirdiği Çok Değerli Bir Sanatçısınız Fakat Kendi Ağzınızdan Sizi Dinlemek İsteriz
"Ben İstanbul doğumluyum. Annem babam Elazığ Karakoçanlı. Aslında onlarda daha önceden Keklik köyünde doğmuşlar daha sonra Karakoçan eski adı Maciran şimdiki adı Yeni köye göçmüşler. Babamda 12-13 yaşlarında İstanbul’a gelmiş, babamla annem hala oğlu, dayı kızıdır. Biz 7 kız kardeşiz ben 3’üncü kız çocuğuyum ailenin. Bu topraklara bağlı yetiştik, evimizde ailemizde hiç bu kültürden ayrılmadık. Türkülerle, buranın gelenekleriyle, buranın öğretileriyle babam bizi büyüttü. Her yaz çocukluğumda okullar tatil olduğunda köyümüzde geçirirdik tatilimizi benim için koca bir sene o zamanlar gelsin o Malatya yolundan girdikten sonra Kömürhan Köprüsü’nü geçtikten sonra Elazığ’a köye ulaşmak hep onun hayalini kurarak çocukluğum geçerdi, hiç o yılları unutmuyorum. Daha sonra İstanbul’da lise ve üniversite hayatım oldu. İlkokul döneminde aslında benim müziği olan eğilimimi Müzik öğretmenim İmdat hoca belirlemişti ve hatta annem babamın yanına gelip bu çocuk çok yetenekli lütfen müziğe yönlendirelim diye söylemişti ama biliyorsunuz bizim kültürümüzü. Babada İstanbul’da 7 kız çocuğu tedirgin oldu, bilmediği bir alan. Onlar hep doktor olsun, hakim olsun, öğretmen olsun, hayatını kurtarsın dediler. Çok mücadele ettim tabi liseye kadar. Bu sevgimi, heyecanımı, aşkımı nasıl kapatırım diye düşündüm halk oyunları oynadım hatta orada Türkiye birinciliklerimiz oldu. Bitlis yöresini daha çok biliyorum Elazığ’ı da biliyorum ama Bitlis’te birincilik aldık. Sonra ben lise dönemimde üniversite sınavıma girmek için gittiğimde bir trafik kazası geçirdim iki otobüsün arasında kaldım ve bir sene yürüyemedim. Sonra annem ve babam özellikle babam dedi ki benim kızım ne olmak istiyorsa ne yapmak istiyorsa ben onun arkasındayım ve ondan sonra konservatuar hayatım başladı."
Bir De TRT Dönemi Var Onun Da Müzikal Yaşamınıza Önemli Katkısı Var. Neler Söylersiniz Bu Konuda?
"Çok.. Ben hep çocukluğumdan itibaren TRT’nin hayalini kuruyordum. Dışarda şimdiki ismiyle öyle konuşulduğu için ifade edeceğim yanlış anlaşılmasın piyasa denilen ortamda değil hep bir kurumda bu işi kültürel anlamda doğru yapmak ve nesillere taşıyabilmek bütün hedefim, amacım buydu konservatuarı da bu yüzden düşünüyordum. Konservatuarda 2. Sınıfa geldiğimde 1995 yılında TRT’nin açmış olduğu Sözleşmeli İstisna akitli deriz biz o sınavı kazandım. Sonra 2003 yılında da kadromu aldım resmi olarak ve radyo, televizyon programları hala türkülerimize hizmet etmekteyim."
Çok Güçlü Bir Sesiniz Var. Neden Türküyü, Zor Türküleri Tercih Ettiniz? Oysaki Az Önce Bahsettiğimiz Popüler Eserler, Popüler Müzik Daha Çok Kitlelere Ulaşmaya Sebep Oluyor Ama Siz Hem Kalıcı Olan Hem Zor Olanı Tercih Ettiniz. Bu Bir Tercih Miydi, O Yönde Mi Gittiniz?
"Bu insanın kendi varlık anlayışını ifade etme biçimi, sanat. Ben öyle düşünüyorum. Sanatla bir şeyleri ifade ediyorsunuz. Ben neden zor türküleri ya da neden okunmamış türküleri okuyorum çünkü hepsi bir yaşanmışlığı anlatıyor. Popüler olanı zaten herkes okuyor ama yıllarca TRT çok zor şartlarda ustalarımız, hocalarımız çok özür diliyorum katır sırtında dağları aşıp türküler derlediler, neden onlar tozlu raflarda kalsın. Bugün biz Hüseynikten çıktım Şeher Yoluna toplumun belleğinde eyer ediyorsa bu birileri tarafından çok icra edilip bütün Türkiye’ye, Avrupa’ya hatta dünyaya yayılan bir ünü olabilir ve bu şansı o tozlu raflarda bekleyen ve derlenen içinde yaşanmışlıkları barındıran nice acıları, kederleri, umutları barındıran türküleri de hayata kazandırmak gerekiyor diye düşünüyorum."
Türkülerin Kalıcılığı, Ağırlığı, Hassasiyeti Okuyan Sanatçıda Var Oluyor. Dünkü Konserde Sizde Bunu Gördük. Siz Ne Düşünüyorsunuz?
"Yani bunu hissettirebilmişsen çünkü ben türküyle sanki benim evladım gibi, hayatımın bir parçası gibi onun içerisinde buluyorum kendimi. Bazen zaman zaman başka bir alemde gibi ve o alemden ayrılmamak için gözlerimi bile hiç açmak istemiyorum. Evet insanın hayatına sirayet ediyor çünkü türkülerle biz irfan geleneğimizi, geçmişimizi, Anadolu medeniyetinin bütün o güzelliklerini türkülerde bulabiliyoruz yani bir bölgenin türkülerine baktığımızda o bölgedeki insanların yaşayış biçimine, değer yargılarını, insanlığını, örfünü, adetini görebiliyoruz. Değişlere baktığımızda, türkülere baktığımızda ne diyor bize gel habibim havalanma, engin ol gönül engin ol, dünya malına güvenme engin ol gönül engin ol diyor. Bunları okudukça insan bunlardan ayrı düşünmemeye başlıyor. Gerçekten dünya malına tamah etmemeyi, bu öğütleri içselleştirmeye başlıyorsunuz. Ki o insanlar yüz yıllar önce yaşamışlar bizden. Belki okul okumamışlar ama o kemale etmişler bununda sırrını çözmeye çalıyorum açıkçası."
Ne Kadar Eser Okudunuz Kayıt Altına Alınan?
"Ben TRT’ye ilk girdiğim günden itibaren saymayayım ama 2018’de TRT Radyolarında Canlı Yadigar programına başladım 5. Sezonunu eylülde tamamlayacağım yaklaşık 2 bin 800 türkü ve 280 uzun hava sadece radyo programımda okudum, çok da beğenildi, ilgi gördü. Gerçekten yadigar bir isim oldu artık benim ismimin de gerisinde kalmaya başladındı, yadigar hanım denilmeye başlandı bana."
Özellikle Okunmamış Eserleri Bulup Okumaya Çalıyorsunuz Hatta Geçtiğimiz Yıllarda Elazığ’da Tarama Çalışması Yaptınız. Zor Oluyor Mu Bu Okunmamışları Bulmak, Yeniden İcra Etmek, Yorumlamak?
"Bir müzisyen kimliğiniz varsa ve özellikle yöreye hâkimseniz o notayı gördüğünüzde o yöredeki tavrın her şey açık açık notada elbette yazmıyor burada okuma üslubunun ne olduğunu bildiğinizde, deşifre ettikten sonra yorumlamanız kalıyor, iyi bir çalışma gerekiyor. Zor derseniz tabiki zor ama müthiş bir keyif ve bunu ortaya çıkardığınız da sanki bir bina inşa etmişsiniz gibi."
Sizin Derledikleriniz Var Değil Mi?
"Benim derlediğim de var evet. 3 sene önce gittik biz Keban’a, Baskil’e, Kovancılar’a gittik. Şehir merkezi vardı orada daha çok TRT Repertuvarına eksik geçmiş eserlerin tespitini yaptık. Teslim Abdal Köyü’nde çok güzel elde ettik veriler elde ettik, Keban Köyü’nde. Bunlar TRT Repertuar kurulunda incelenecek notaya alınacak inşallah onlara da ses olmayı nasip etsin Mevla."
Sizin Bestelediğiniz Eserler Var Mı Adile Hanım?
"Yok. Benim beste çalışmasını hiç düşünmedim yapmıyorum da çünkü okunacak o kadar çok daha türkü var ki bir de bir Veysel’in Daimi’nin bir Hisarlı Ahmet türküsüne baktığımda Elazığ Harput Musikisine baktığımda ben beste yapamam. Yaparım ama yapmam."
Memleket Havaları Dönemini Hatırladım Çok Güzel Programlar Vardı, Nitelikli Programlardı. Memleket Havaları İle İlgili Neler Söylersiniz?
"Zannediyorum 2000’li yıllarda ben o zaman konservatuvar da okuyordum sanırım tam hatırlamıyorum böyle bir teklif gelmişti ve ilk bayan bir halk müziği icra eden birini de arıyorlar çekimler falan yaptık. Esat abiyle de yolumuz buluşunca ben zaten konservatuvara girdiğim günden itibaren hep araştırmacı yapım vardı bizim kendi müziğimiz Azerbaycan ile ilgili Esat abiden her şey de çok giderdik icra ederdik dizinin dibinde küçük kayıt cihazları o okur sevgili Zara benim sınıf arkadaşım onunla birlikte çalışmalar yapardık sonra da yolumuz kesişti gerçekten çok beğenilen bir program oldu ama her şeyin bir sonu olduğu gibi onunda bir sonu oldu. Ben konservatuvara girdiğim günden itibaren Esat abiye kendimi tanıştırmıştım ondan istifade etmek için."
En Çok Hangi Eserleri Okuyorsunuz, En Çok Sevdiğiniz Eserler Hangileri?
"Ben en çok uzun hava okumayı seviyorum. Uzun hava okurken başka bir alemdeyiz. Sesimin ve gırtlağımın hançerinin yapısına giden nitelikli eserleri okumaya çalışıyorum aslında çok da ayırt etmiyorum. Bazen böyle çok küçük bir türkü bile iyi bir icrayla birden bire devleşen bir türkü haline geliyor. Onun için iyi yorumlamak gerekiyor çok iyi etüt etmek gerekiyor."
Çok Elazığ Türküleri Okuyorsunuz, Bir Yerlere Elazığ Türkülerini Sıkıştırıyorsunuz Bu Çok Güzel Bir Şey Elazığ, Elazığlılar Açısından Bir Şekilde Elazığ Kültürünün Tanıtılmasına Katkı Sağlıyorsunuz Bu Konuda Ne Söylemek İstersiniz?
"Ben bu toprakların çocuğuyum, önce kendi kültürüme kendi memleketime hizmet etmek o kültüre hizmet etmek sonra bütün Anadolu, Türkiye kendi kültürümüzün olduğu topraklara ama Elazığ tabi memleket, toprak, kan bağı, ciğer o başka bir şey. Her programımda yaptığım TRT’deki yaptığım Yadigar Programında da özellikle Elazığ’a yer vermek istedim çünkü çok okunmuyor maalesef. Uzun havaları, hoyratları, icrası çok zor ve bir kadın tarafından icrası çok zor çünkü biz hoyratları, gazelleri hep erkek ağzından dinlemişiz bunu kadın ağzıyla uyarlamak hem çok riskli çok ciddi eleştiri alabilirsiniz ama bunu sentezlemek çok önemli ben çalışıp elimden geldiğince televizyon programlarında da özellikle yer vermeye çalıştım ki bir kadın okuyucu olarak örneklendirmek adına."
Elazığ’ın Çokça Türküleri Fakat Elazığlılar Bu Türküleri Hem Yorumlamada Hem De Büyük Kitlelere Aktarmakta Zorluk Çekiyor. Bu Güzelim Türküleri Sizler Okuyunca Daha Çok Beğeni Alıyor Daha Çok Kitlelere Ulaşıyor. Peki, Sorun Ne Siz Nasıl Gözlemliyorsunuz Bunu, Türkülerin Tüm Kitlelere Geç Ulaşması Ya Da Yeteri Kadar Anlatılmaması Sorununu?
"Bu tamamen sanatçının sorunu değil bunu kitlelere oluşturmak için ciddi bir çalışma gerekiyor. Kıymetimi olmuyor acaba başka bir gözlemi bakılıyor başka biri tarafından okununca. Nasıl daha çok sevdirebiliriz bir kere çok kaliteli icralar, çok iyi enstrümanlarla iyi müzikler yapmak lazım çünkü artık dünya artık çok başka bir yere gidiyor. Bu demek değildir ki değişim, değişimden bahsetmiyorum gelişimden bahsetmiyorum. Üzerine geliştirerek enstrüman çalımları, akortları, icra teknikleri, enstrüman icra teknikleri, stüdyo ve ses kayıt kalitesini biz yükseltirsek beğeni ve ilgi çok daha fazla olacaktır. Bir şeyi yapmış olmak için yapmamak gerekiyor eğer bir çalışma yapacaksak gerçekten profesyonel bir elden çıkması gerekiyor. Onun aranjörü, klipi, misk, editi. Çünkü dünya çok başka bir yere doğru gidiyor artık hele ki bu dijital çağ olunca insanlar kulaklık takınca kulaklıkta da her şey ortada onun için kaliteli işler yapmak gerekiyor diye düşünüyorum."
Siz Okunduğu Gibi Okumaya Çalışıyorsunuz Otantik Sazla. Peki, Bu Türküleri İşin İçine Batı Sazlarını İlgi Çekebilmesi İçin Formatın Değişmesi Bu Yaklaşıma Nasıl Bakıyorsunuz?
"Olmuyor ben buna hoş bakmıyorum. İlk konservatuara girdiğim yıllarda bir albüm çalışması yapmıştım ‘selam olsun türküler’ diye evet benim albümüm ama alt yapıları yapılmış ve bana pilot okur musunuz yani ilk deneme sonra stüdyoya girip okunacak orda bir batı sazlarıyla yapılmıştı ama ben bizim o kadar zengin sazlarımız var ki buna gerek yok. Böyle çalışmalar çok eski yıllardan itibaren yapıldı ama hiçbir zaman tutmadı. Biz kendi enstrümanlarımla yapmamız gerekiyor yani o kaynaştırma hiçbir zaman doku uyuşmuyor asla. Belki bir çok sesli müzikle belki senfoniyle bunu sunum anlamında deneme anlamında çalışma anlamında yapabiliriz ama bunu kalıcı olarak batı sazlarıyla entegre edilebilir derseniz karşıyım böyle bir şeye gerek yok."
1 Albüm Var Değil Mi?
"Bir albüm var bir de TRT’nin yapmış olduğu bir albüm çalışması var inşallah önümüzdeki dönemlerde yaklaşık 1 buçuk yıldır uğraşıyorum ama çok yoğun bir döneme girdim radyo prgramı ardından televizyon programı olunca bir anne sorumluluk da olunca albüm çalışmasını biraz askıya aldım ama hep aklımda inbşallah sevenlerimizle buluştururum."
Ailenizden Bahseder Misiniz?
"Bir oğlum var 18 yaşına girecek üniversitesi sınavına hazırlanıyor oda Mimar Sinan Üniversitesi Yarı zamanlı Konservatuar Trompet çalıyor o batıcı. Ama türküleri çok sever türküleri çok derinliği olduğunun farkında olan bir çocuk."
Yadigar’dan Bahsedelim. Yadigar Önemli Katkı Sağlıyor Hem Sizin Kitlelere Ulaşmanız Da Hem De Bizim Türkülerimizi Taşıyorsunuz İletiyorsunuz. Yadigar Önemli Bir Platform Sesinizin Duyulması Ve Elazığ Türkülerinin Duyulması. Devam Edecek Mi Proje?
"Yadigar radyoda devam edecek televizyonda da muhtemelen eylül gibi tekrar bir planlama düşünüyorlar. Yadigar benim sanat hayatımın bütün birikimimi aktardığım bir program hayalimdi çok uzun yıllar bunu düşündüm ama onun içinde belli bir doygunluğa ulaşmak gerekiyor. Bir okuduğumuz türküyü bir daha okumayalım, canlı yapıyoruz ama canlı yaptığımızda da bu kayıtlar çok iyi bir kalitede olmalı ve yayın bittikten sonra biz onları taraklayarak TRT Arşivine kazandıralım istedik ve bunu da başardık. 2 bin 800’e yakın bir türkü oldu hepsinin kalitesi de gayet güzel. Birçok türkü Yadigar’da toplumun belleğini okuyarak, ilgisini beğenisini kazandı aynı zamanda televizyon programında da. Gücüm yettiğince devam edeceğim Allah sesime kuvvet verdiği sürece."
Tepkiler Nasıl, İnsanlar Neler Söylüyorlar?
"Beklediklerini her hafta bu programı beklediklerini söylüyorlar ve okuduğum türküleri sosyal medyalardan mesaj atıyorlar işte içinden bir cümlesi kalmış aklında o türkü arıyor Youtube’de arıyor hangisidir Adile hocam bana birkaç cümlesini daha söyler misiniz diyorum sonra buluyoruz Youtube’ye yükleyebilirsem yüklüyorum ya da yükleyemezsem sosyal medya hesaplarına hemen programı yüklüyorlar şu tarihli programın içerisinde bulabilirsiniz diyorum. Çok beğenisi oldu çok geniş bir kitle tarafından hem radyoda dinlenir oldu. Televizyonda da bana söyledikleri de ben reyting kaygısıyla bir program yapamam bilinen türküler, hareketli türküler ben buna karşıyım. Türkülerin içerisinde eğlencede, ağıtta, ölümde, inançta, dirençte var. Bunların hepsine yer vermem gerekiyor yani ben bir tane türkü okuyacak hep hareketli türkülere onun için çok uygun olmayabilir, reyting yapmayabilir dedim hayır Adile hanım dedi koordinatörümüz siz radyo programınızı lütfen televizyonda aynen taşıyın ve taşıdık. Çok güzel bir ekip arkadaşlarımla birlikte sonra çok şaşırdım Yadigar Programı onun reytinglerinde birinci olmaya başladı. Demek ki şunu anladım siz bu halka doğruyu verirseniz anlıyor ve sizden de o kaliteye verirseniz sizden o kalitede şeylerle geri dönüyor, istekleri de öyle. Biz bu millete bu halka neyi veriyoruz, neyi dayatıyoruz burada önemli olan bu bence. Hani diyoruz ya türkülerimiz, kültür yozlaşıyor ama biz ne veriyoruz o halka onu bir düşünmemiz gerekiyor."
Bu Çağda Da Popülizmi Popüler Kültürden Uzak Kalarak Eserleri Aslına Uygun Sanat Adına Okumak Zor Bir İş. Bugün Siz Bunu Yapıyorsunuz, Riskli Bir İş Bunu Göze Almak Çok Para Kazanmak, Çok Tanınmak Onu Bir Kenara Bırakıp Usulüyle Okumak Çok Zor Bir İş
"Bu iş bir adanmışlık gerektiriyor yani sizin bu dünyadaki varlık anlayışınızla alakalı bir şey eğer çok dünyaya tamah ederseniz çok kolay şöhret olmak. Bu ülkede hiç zor değil yani ben iki gün içerisinde ülkenin gündemine düşebilirim ama bu değil burada ben toprağıma, ülkeme, türkülerime çünkü 6 yaşından beri türkülerle büyümüş bir insanım kendimi bildim bileli bir aşk benim ki bir adanmışlık, bir tutku. Böyle olunca başınızı yastığa koyduğunuzda huzurla uyuyorsunuz. Yarınlara elimden geldiğince doğru bir şeyler aktarabiliyorsam, hiç türkü dinlememiş bir insanın gönlüne türkü aşılayabiliyorsak ya da hiç bilinmemiş bir türküyü bir insanın gönlünde yer edinip belleğinde de, kalbinde yer buldurabiliyorsak benim için en büyük mutluluk bu. Bunu yaşatabilmek benim için önemli olan para nedir ki gelir geçer."
Yadigar Programında Özellikle Elazığ Türküleri Kısmında Onları Yaşayarak Okuyorsunuz Sanki Bir Yerlerde Onlar Varda Onları Yaşamışçasına Okuyorsunuz Oysa Ki Evet Elazığ Aidiyetiniz, Ayrıcalık Çok Yapıyorsunuz Ama Yaşam Koşulları Hayatınızın Tamamını Elazığ’da Geçirmenize El Vermemiş Ama Siz O Türküleri Okurken Sanki Hepsinin İçerisinde Yoğrulmuşçasına Yorumluyorsunuz
"Evet sanki türküyü ya bana yakılmış ya ben yakmışım ya o acıyı ben yaşamışım, sevinci, umudu ya da bir kaybı ben yaşamışım gibi içselleştiriyorum yani türkü benimle bir beden oluyor. Böyle olduğu içinde size yansıyor zannediyorum."
Enstrüman Çalıyor Musunuz?
"Bağlama çalıyorum yani kendim çalışırken etüt ederken kendim bağlama çalıyorum."
İstanbul’dasınız Çok Sayıda Elazığlı İsim Var Elazığ Gecelerine Katılıyorsunuz, Böyle Elazığlı Sanatçılar Dayanışma, Görüşme Oluyor Mu?
"Ben hepsini çok seviyorum çok saygı duyuyorum ama İstanbul gibi bir yerde gerçekten çok zor. Öyle zaman oluyor ki ben Avrupa yakasında oturuyorum annem Anadolu Yakasında oturuyor onlara gidip gelmek hayat koşullarından dolayı çok zor olduğu için anca Elazığlı sanatçılarla da Elazığlı derneklerin düzenlemiş olduğu gecelerde bir araya gelip sohbet edip özlem gideriyoruz."
Elazığ Bir Deprem Geçirdi, Depremden Sonra Çok Değişim Yaşandı. Elazığ İle İlgili Zihninizle Kalanlar Nelerdir?
"Ben Elazığ depremini Şanlıurfa’da bir konser esnasında yaşadım. Elazığ olduğunu öğrenince yıkıldım kaldım. Yaşanan acıları yüreğimde çok derin hissettim hatta federasyon başkanımı da aradım bir süre sonra bana düşen ne varsa orada birlikte gidip oradaki vatandaşlarımıza, hemşehrilerimize moral olmak adına ne yapabilirim diye çok büyük acılar yaşandığını düşünüyorum yaşandı da zaten. Allah bir daha böyle acıları göstermesin hiç kimseye."
Siz Çok Elazığcılık Yapıyorsunuz Eserlerinizle, Duruşunuzla Elazığlılardan Aynı Refleksi Alıyor Musunuz?
"Çoğunlukla evet. Yani özellikle sosyal medyadan çok güzel dönüşler alıyorum çok güzel tepkiler alıyorum. Benim için en önemlisi de genç kardeşlerimden çok olumlu dönüşler oluyor yani bir okuduğum eseri acaba Adile hocam okumuş mudur diye araştırıyoruz diyorlar, dinliyorlar, çalışıyorlar, örnek aldığını söylüyorlar zaten sanatçının da burada çok büyük bir rolü var sanatçı sadece okuyuşuyla değil topluma mal oluşuyla birey olarak oturuşuyla, kalkışıyla, konuşmasıyla, hayatıyla gençlere örnek oluyor. Sizi o ekranlarda görüyorsa o ne yapıyorsa doğrudur diyor. O anlamda ben çok mutlu oluyorum sağ olsunlar hepsinin gözlerinden öpüyorum."
Siz Elazığ’ın Yetiştirdiği Çok Kıymetli Bir İsimsiniz Ne Gibi Bir Tavsiyeleriniz Olur, Müzik şehri Elazığ Dediğimizde Elazığlıların Ne Yapmasını İstiyorsunuz, Bu Camiada Olanlara Ne Yapmalarını Tavsiye Ederseniz?
"Halkla çok daha iyi buluşturmak ama çok kaliteli sunumlarla buluşturmak gerekiyor bir şeyi yapmış olmak için yapmamak gerekiyor. Elazığ türkülerini, Elâzığ folklorunu anlatabilecek kalıcı çalışmalar yapılması gerekiyor ve toplumla halkla buluşturulması gerekiyor. Bence derleme çalışmalarına da devam edilmeli bilmiyorum TRT bu yola başladı tekrar devam edecektik biz ama pandemi de işi n içerisine girince ara verildi. Bence hala araştırmaların yapılması köylülere gidilmesi gerekiyor. Orada kaynayan bir kazan olduğunu düşünüyorum, yeni eserlerin keşfedileceğini düşünüyorum yaşlılarımız daha gitmeden. Biz bunu derleme çalışmasında yaşadık belki bu derleme çalışmasını 5 ya da 10 yıl önce yapılmış olsaydı inanılmaz kaynak elde edecektir şimdi yaşlanmış biri birisini hatırlıyorsa diğerini hatırlamıyor. Bence zaman kaybetmeden bu çalışmaları da hızlandırmak gerekiyor diye düşünüyorum."
Son Olarak Düşüncelerinizi Alalım Adile Hanım
"İlk defa Kanal 23’te buluşuyorum Elazığlı hemşehrilerimle sizlerin sayesinde. Sizlerle birlikte olmak çok keyifliydi. Buradan tüm Elazığlı hemşehrilerim büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpüyorum inşallah farklı günlerde farklı zamanlarda sizlerde burada birlikte olmak isterim"